GELİŞİM ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARDA DENGE EGZERSİZLERİNİN SPORTİF BAŞARIYA ETKİSİ
Denge Nedir:
Çevresel faktörler karşısında bir alanda, hızlı ve amaca yönelik hareket edebilmek, denge yeteneğini gösterir. Sportif becerilerin tamamında dengenin çevresel etkilere rağmen amaçlanan beceriyi uygulayabilme yeteneğidir diye tanımlanır.
Denge, çok sayıda kasın optimal kullanımı ve farklı duyusal algıların (görsel, işitsel, duyusal) bir arada hareket edebilme becerisidir. Takım ya da bireysel oyunlardaki ani duruş, yer ve yön değiştirmeler, hız değiştirmeler, kasların bir arada hareket ederek çeşitli disiplinlerde bir beceriyi uygulama yeteneğidir.
Denge ve bileşenlerinin, sporcunun performansına önemli bir etki yarattığını, zor bir hareketi kolay yapabilme becerisi oluşturduğunu, sportif yetenek seçiminde de etkili olacağı açıktır. Bu nedenle, konunun bilimsel yönden ele alınmasının önemli olduğu görülmektedir.
Koordinatif yeteneklerden biri olan denge yetisinin, en yoğun gelişim evresi olan gelişim çağındaki çocuklarda geliştirilebileceği bilgisine dayanarak, yaptığımız çalışmalarımızda kazanılan becerilerin, ileriki yıllarda daha kalıcı ve çok yönlü̈ kullanılabilir hale getirilmesini sağlamak için yaş gruplarına ve çocukların gelişim durumlarına göre uygun programların uygulamaktayız. Koordinatif yetilerin biyolojik gelişimin 13 yaş civarında tamamlandığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çocuklarımızın 13 yaşına gelinceye kadar sistemli bir biçimde bu çalışmaların branş eğitiminden daha öncelikli uygulanması onların başarılı bir spor kariyerinin yapı taşları olacaktır. Ayrıca, bu çalışmalar ile olası spor sakatlıklarının önüne geçilmiş olunacaktır. Erken yaşta sakatlık ve yaralanmalar genç sporcuların kaderi değil yanlış çalışma ürünüdür.
Denge ve Özellikleri
Denge; kütlenin yere düşmesini önleyen, dinamiği anlatan genel bir terimdir. İnsan vücudu için denge; gövdenin yerçekimi, internal ve eksternal (içe-dışa) kuvvetlerin etkisinde dizilimin korunabilmesi ve gövdeyi etkileyen kuvvetler toplamının sıfırlanabilmesidir. Denge, postürü koruyan kas aktivitesinin bir koordinasyonudur.
Sportif etkinlikte ya da yarışmada (maçta) yapılan hareketin gerçekleşebilmesi, uygun duruşun/postürün sağlanması ve bu pozisyonda dengenin beceriyi uygulayabilmesine bağlıdır. Normal statik duruş, herkesin fizyolojik ve antropometrik özelliklerine göre farklılık gösterebilir fakat denge yapılan bir hareketin/ becerinin gerçekleştirilmesinde çok önemli bir role sahiptir.
Denge esas olarak, kas aktivitesinin bir koordinasyonudur. Denge, birçok duyusal, motor ve biyomekanikse bileşenlerin koordine edilen aktivitelerini içeren karmaşık bir süreçtir ve kişinin yerçekimi merkezinin, var olan algısal çevrede, dayanma yüzeyinin alanı içinde tutulabilmesi olarak tanımlanır. Denge, istenilen hareketin yapılabilmesi için kassal fonksiyonların bir arada hareket edebilmesi, vücut ağırlık merkezinin doğru yönlendirilmesi ile olur.
Sporcunun bütün branşlarda veya bütün durumlarda dengeyi üst düzeyde bir performansla uygulayabilmesi denge yeteneğine bağlıdır.
Sportif ve rekreatif (yaşam boyu spor) aktivitelerdeki başarı dengedeki ve kasların fonksiyonel hareketlerdeki başarıya bağlıdır. Tüm aktif kasların düzenli fonksiyonu ve uygun şiddette kullanılabilir başarıyı getirir. Bir hareket esnasında değişen ağırlık merkezinde, dengenin sağlanması için, temel desteğin fonksiyonel farkındalığı gereklidir. Denge çalışmalarının hedefi, kas iskelet sistemindeki karışıklığa karşı nöromusküler yetenek kazanmak, ani gelişen bir duruma hazır olmak ve reaksiyon hızını (hızlı tepki) arttırmak için yapılmaktadır.
Dengenin Sportif Performansa Etkisi: Farklı spor branşları üzerinde yapılan araştırmalarda, üst düzey sporcuların başarılı olmaları için gereken fiziksel, fizyolojik ve psikolojik değerler tanımlanırken, antrenman ve müsabakalarda yüksek seviyede motor hareketlerin yapılması için, statik ve dinamik dengenin önemli olduğu anlaşılmıştır. Yapılan harekete en uygun duyusal-motor becerinin seçimi ve zihinsel yetenekler, sporcuların çalışmalarda kazandıkları duyusal bilgiye dayanır. Üst düzey sporcuların başarısı koordinatif hareketleri kolaylıkla yapabilmelerine yani dengeli olmalarına bağlıdır.
Denge; sporcularda iyi performans gösteren ve gösteremeyenler arasında ayrım yapılmasında bir etken olduğu bilinmektedir. Performansta (başarıda) motor becerilerin uygulandığı koordinatif gelişimin en önemli etken olduğu bilimsel olarak bilinmektedir. Yani dengenin, sportif başarıda (performans) gerekli olan vücut kompozisyonunu koruyabilmede önemli bir rol üstlendiği bilinmektedir. Bu nedenle denge, ani değişiklikler gerektiren durumlarda, beyin, vücut ve tüm kasların bir arada hareket edebilme (koordinatif beceri) becerisi için en önemli etkendir.
Sporda teknik becerinin seviyesi ve öğrenme hızı, denge ile yakından ilişkilidir.
Koordinasyon becerisi gerektiren birçok hareket, iyi bir denge duyusuna ihtiyaç duymaktadır. Hareketlerin istenilen düzeyde, hızda ve açıda yapılması, denge bozukluğunda hızla normal pozisyona dönülebilmesi denge gelişimine bağlıdır.
Denge, hareket gelişiminde verimliliğin ve başarının ortaya çıkmasında önemli rol oynamasının yanı sıra Denge bozuklukları; sosyalleşme, akran ilişkisi, bir gruba dahil olabilme, iletişim, beceri yetersizliği ve birçok alanda akranlarından uzaklaşmasına sebebiyet vermektedir. Özellikle düşme korkusuna bağlı aktivitelerde kısıtlama ve sosyal soyutlanma, sportif etkinliklerde düşmeye bağlı yaralanmalar ciddi sonuçlara yol açmaktadır.
Çocuklarda düşme ve düşmeden kaçınmak için hareketsiz olma, arkadaşlarından uzaklaşma, bir oyuna dahil olmama ya da akranlarının oyuna dahil etmek istememesi, depresyon, inaktivite, travma ve ciddi morbidite (hareket becerisi) kaybına sebep olmakla birlikte önemli psikolojik sorunlara yol açabilmektedir.
Denge yeteneği, spor dallarında teknik beceri öğrenmede ve performans sergilemede yakından ilişkilidir. Bir hareketi öğrenme ve uygulama becerisini geliştirmede aynı zamanda hızlı pozisyon değişimlerinde denge çok önemlidir. Denge, bir becerinin uygulanması esnasında doğru fonksiyonel hareketler yapmayı sağlayan, istem dışı his ve etkilerin dinamik reaksiyonlarını içeren önemli bir vücut enstrümanıdır.
Gelişim çağındaki çocuklarda performans sergilemek, performansı arttırmak, fark edilir olmak, birçok zor hareketi kolaylıkla yapabilme becerisi için denge önemli bir unsurdur. Çoğu spor dalında güç ve hızlı hareket yeteneği kazanmadan önce önemli olan faktör, stabiliteyi yani dengeyi kazanabilmektir. Dengenin yön değiştirmede, durmada, başlamada, tutma konusunda, nesneyi hareket ettirmede, vücudun belli pozisyonunun korunmasında önemli rol alır.
Dengeyi etkileyen temel unsurlar; santral sinir sistemi patolojileri, görme bozuklukları, motor nöron hastalıkları, yük taşıyan eklemlerdeki kas dengesizliği, aşırı artmış ya da aşırı azalmış kas tonusu (kas kitlesi), bozulmuş hareket pateni (doğum sonrası gelişen ve çocukluk evresinde hareket yeteneğinin azalması), artmış vücut salınımı, baş dönmesi, düşme atakları, kas yorgunluğu ya da zayıflığı, yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite eksikliği ya da erken yaşta tek düze spor eğitimi (erken yaşta futbol, basketbol, cimnastik, tenis vb. sporlarda tek düze branşa özgü çalışma), denge ve postüral stabilitede (dengede) bozulmaya yol açabilmektedir. Bu durumda sportif performans istenilen düzeye ulaşamaz.
Denge; duyusal, motor ve biyomekanik sürecin birleşmesi ile sağlanır ve dengeyi devam ettirmek, merkezi sinir sistemine pek çok duyusal girdilerin işleviyle mümkündür.
Dengenin en üst düzeye çıkması için uluslararası çalışma programı olan “Temel Spor Beceri Eğitimleri” programında yaş gruplarına göre özel olarak hazırlanmış programlarla çocuklarımıza hem grup hem de bireysel eğitimler yapılmaktadır.
“Temel Spor Beceri Eğitimleri” statik ve dinamik bileşenleri birlikte çalışarak, sporculara aktivite ile ilişkili olarak dengede kalmalarını ve vücut pozisyonlarını uyarlama yeteneği kazanmalarını sağlar.
Çocuklarda Denge Gelişimi:
Gelişim çağındaki çocuklar, “Temel Spor Beceri Eğitimleri” ile psikomotor gelişim döneminin, sporla ilişkili hareketler evresini yaşamaktadırlar. Fiziksel gelişim açısından boy, ağırlık ve beden yapısındaki değişimler, çocuğa bedenini daha iyi tanıma ve kullanma imkanı sağlamakta ve dolayısıyla, çocuk koordinasyon ve kontrol gerektiren becerilerde büyük aşamalar kaydedebilmektedir. Bu dönemde çocuğun oyun ve spordaki performansı giderek artar. Çocuk, hareket kalıplarını birleştirerek sporla ilişkili becerilerde kullanmaya başlar. Bu dönemde, çocuk belli bir etkinlikle sınırlanıp uzmanlaşmaya yöneltilmemelidir. Bu evrede becerilerin sınırlandırılması, daha sonraki evreleri olumsuz etkileyebilmektedir.
Bu dönem, psikomotor özellikleri bakımından, spora yönelik hareketler döneminin özelliklerini içerir. İlkokul çocukları yeni beceriler kazanmaktan çok, daha önce kazandıkları temel becerileri daha akıcı ve doğru olarak ortaya koyarlar. Psikomotor gelişimin bu aşaması, temel hareketlerin gelişim aşamasıdır. Spora yönelik hareketler döneminde dengeleme, lokomotor ve manipülatif becerilerin giderek mükemmelleştirildiği, birleştirilerek çeşitli etkinliklerde kullanıldığı bir dönem olan sekme, sıçrama, denge, dikkat, kuvvet gibi temel hareketlerin ve becerilerin öğrenildiği evredir.
Denge geliştirilebilir bir motorik özelliktir. Çocuklarda, 15. ay ile 12 yaş arası postür kontrolü ve denge becerisi gelişiminin geçiş dönemidir. Bu yaşlarda çocukların vücut salınımlarının hızıdır. 8-9 yaşa doğru statik ve dinamik denge gelişimi yavaşlar; 12 yaşa doğru yeniden hızlanır.
Çocuğun, akranları ile oyun oynaması fiziksel yeterliliğine ve kontrol becerisine bağlıdır. Çocuklarda sosyal ilişkinin kazanılmasında oyun önemli bir rol oynamaktadır. Grupla oyun aktiviteleri, çocuğun sosyal ve duygusal gelişimini sağlamaktadır. Çocuk, sosyal ortama uyum göstermeyi öğrenmekte, bunun için de birçok sosyal ilişki biçimini öğrenme yoluna gitmektedir. Çocuğun daha dışa dönük olmasını sağlayan, grup ortamında yeterliliğini gösterme, akranlarına ve çevresine karşı kendini ifade etme olanağı bulmaktadır. Kendini ifade etme olanağı bulan ve bunu doğru-yanlış kaygısı yaşamadığı bir ortamda gerçekleştiren çocuğun, öz güveninde önemli gelişme olur.
Gelişim çağındaki çocukların çok sayıda temel hareketi birbirine bağlayarak, yeni beceriler keşfetme, aktif bir katılım içerisinde olması Temel Spor Beceri Eğitimleri çalışmalarına bağlıdır. Çocuklar, temel spor beceri eğitimlerinde hareketi yapmış olmak için değil, hareketi doğru ve kontrollü yapabilmek için çalışırlar. Çalışma programı giderek daha karmaşık hareketler ile (koordinatif çalışma) spor branşına özgü hareketlere 7-8 yaştan itibaren başlar ve çoklu branş eğitimi alırlar. Çocuk, fiziksel kapasitesinin ve sınırlılıklarının farkına varırken, birçok branşın temel eğitimini alarak sportif becerisini geliştirir. Birçok branşın temel eğitimini almak çocuklarda başarabilme ve yeterlilik duygusunun gelişmesine, öz güven gelişimine, empati duygusunun gelişmesine ve muhakeme yetisinin gelişmesine katkı sağlar. Çocuklar 11-13 yaş arası gelişim durumlarına ve sportif yatkınlığına göre branşlara yönlendirilir.
Davut GÜNGÖR