DEHB VE EBEVEYNLİK
DEHB VE EBEVEYNLİK Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) son yıllarda adını sıkça duyduğumuz bir hastalıktır. Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülebilen bu hastalığın ortaya çıkmasında tek bir nedenden bahsetmek mümkün değil. Genetik faktörlerin önemli rol oynamasının yanı sıra çevresel faktörlerin tetikleyiciliği de oldukça önemli. Bu sebeple ailelerin çocuklara karşı yanlış tutum ve davranışlarının tek başına bu hastalığın oluşmasına sebep olması pek mümkün görünmüyor. Fakat gelişen teknoloji ile birlikte uyaranların artması ve dikkati dağıtacak etkenlerin çoğalması bozukluğun oluşmasına uygun ortamı sağlayabiliyor. DEHB Tanı ve Tedavisi DEHB tanısı çocuklar için ancak çocuk psikiyatri uzmanı, yetişkinler için ise yetişkin psikiyatrisi uzmanı tarafından yapılan bir değerlendirme sonucu koyulabilir. Kapsamlı ve ayrıntılı bu değerlendirme sırasında psikologlardan da çeşitli test ve değerlendirmeler istenir. Testlerden, aile ve öğretmen-okul görüşmelerinden elde edilen veriler sonucunda DEHB tanısı koyulabilir ve tedavisi planlanır. DEHB, kendi içerisinde üç ana başlığa ayrılır: dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik. Dikkat eksikliği, kişinin başladığı işi bitirememesi, çabuk sıkılması, ödevini dikkatsizce ve bu yüzden hatalı yapması, unutkanlık, eşyalarını kaybetme, detayları sürekli olarak gözden kaçırma; Hiperaktivite, çok konuşma, yerinde duramama, el ve ayaklarda sürekli hareketlilik, ikili konuşmalarda söz kesme, hatta özetle kıpır kıpır olma hali iken; Dürtüsellik, sonuçlarını düşünmeden ani davranışlarda bulunma, sabırsızlık, isteklerinin anında olmasını bekleme, kontrolsüz tepkiler verme ve acelecilik gibi semptomları içerir. DEHB tanısı koyulabilmesi için her zaman bu üç kriterin de karşılanması beklenmez. Hem dikkat eksikliği yaşayan, öğretmenin anlattığına konsantre olmakta zorluk çeken hem de hiperaktifliğin tam aksine sınıfın en sakin öğrencilerinden sayılan birçok çocuk bulunuyor. Bu noktada dikkat eksikliğini tespit etmek de zorlaşıyor. Ebeveynler Ne Yapmalı? Çok küçük yaşlardan itibaren DEHB belirtileri görülebilir. Aileler herhangi bir şüphe hissettiklerinde bir çocuk psikiyatrisi uzmanına başvurmalı ve gerekiyorsa tedaviye en erken dönemde başlamalıdır. Diğer yandan, disiplin her çocuğun ihtiyacıdır. Disiplin tutarlı bir şekilde sağlanır, sınırlar belirlenir ve sabırla öğretilirse, iyileşme daha hızlı ilerleyecektir. DEHB hiçbir zaman çocuğun zarar verici davranışlarını, küfür etmesini ve şiddet uygulamasını normalleştirmez. Bu çocuklar dürtüsel davrandıkları için akranlarından ve hatta kendilerinden yaşça küçük olan çocuklardan bile daha fazla yanlış yapabilirler. Fakat doğrusunu öğrenebilme kapasiteleri vardır. Olumlu davranışlarının hemen ardından somut ödüller almak bu olumlu davranışı arttıracak, olumsuz olana başvurmasını değersiz kılacaktır. Bu çocuklar için ödülün ne olduğundan çok davranıştan hemen sonra verilmesi önemlidir. Her istediğini şimdi şuan yapmak isteyen çocuğun ‘Ödevini yaparsan hafta sonu sinemaya gideriz’ demek çok ilgisini çekmeyebilir. Çocukların aşırı veya uygunsuz davranışlarını yaramazlık olarak algılayıp sinirlenmek yerine, bunların bir bozukluktan kaynaklandığına odaklanıp tedaviye ve iyileştirmeye sadık kalmak çok önemlidir. – İlaç tedavisi, doktorun uygun görmesi durumunda tedavinin çok önemli bir parçasıdır. Psikiyatristin yönergeleri dışına çıkmak, ilacın dozunu değiştirmek veya kullanmayı bırakmak çocuğunuza faydadan çok zarar getirebilir. – İlacın yanında bir çocuk psikoloğundan terapi desteği almak veya nöroterapiye (neurobiofeedback) başvurmak en iyi sonuçlara ulaşmak için çok önemlidir. – Çocuğunuzu sportif ve sanatsal faaliyetlere yönlendirerek enerjisini olumlu aktivitelerde harcamasını sağlayabilirsiniz. Bu aktiviteler ilaç ve psikoterapiye ek olarak düşünülmeli, tek başına tedavi etkisi sağlaması beklenmemelidir. Çocuklarınızla oynayın, birlikte eğlenin. Onlarla vakit geçirmek, dokunmak, sarılmak bazen en güzel ödüldür. Bunu yaparken onların yoğun enerjilerine yetişmeye çalışmayın, bu sizi yoracaktır. Fakat ortak keyif aldığınız etkinlikler bulmak aranızdaki bağı güçlendirecektir. DEHB hakkında kitaplar okumak, psikoeğitimlere katılmak, hastalığı tanımak, ailelere yardımcı olacaktır. Fakat ebeveynlerin çocuklarına yardımcı olurken tükenmişlik yaşamalarını engellemek amacıyla kendileri için de psikolog desteği almaları altın değerinde önem taşır. Unutmamalısınız ki sizlerin iyi oluşu, çocuklarınıza da iyi gelecektir.
Psikolog Elif BAYRAKTAR